29 Haziran 2012 Cuma

Biz çoğunlukla şaşkınız...

Elimde olmadan önüne geçiyorum kendi düşüncelerimin bazen."Koyver gitsin yahu nolcakmış!" lafının sonunu yakalayabiliyorum anca.
-Nolur ki?
Burda takılı kalıyorum ve koyveremiyorum.
Keşke tamamen benle alakalı olsa olup biten.Karşımdakini de düşünmek gibi bi huyum olmasa...
İçten içe biliyorum ben kendimi dizginlemediğimde herşeyin güzel olcağını ama...İşte ne biliyim.Yapamıyorum.
Bi yerden sonra ister istemez yavaşlatmak istiyorum anı...Kesinlikle durdurmayı değil sadece yavaşlatmayı işte...
Bu mesafe dediğin şey hep mi düşman olur.Kalan hep mi kalır,giden hep mi gider.
Götürmek istediklerimide çantama atıp gitsem mesela,olmaz mı! Olsa ne güzel olmaz mı?

Hayat dediğin ne değişken.Hele yavaş yavaş şekillenmeye başlarsa ve sen bunu fark edip paniğe kapılırsan bu fena işte...
Bazen hayal kurmak zor ama bazen o kadar net...Sanki gerçek bi an kadar yaşanılası...İşte öyle net görüntülerle kurabildiğim hayaller var şu sıralar başımda.Zaman ne getirir kimi getirir kimi nereye çeker bilinmez ama şöyle de bi gerçek var ki,gerçek olan bişeyler var olursa her şeye rağmen çekip gidebilir insan.
Çekip gelede bilir,çekip gidede bilir.
Eğer gerçek bişeyler varsa.Mesafeler anlamını işte o zaman yitirmeye razı olur.
Belki olur...






25 Haziran 2012 Pazartesi

mis miskinlik

Yazamıyorum uzun zamandır.Nedeni yok.
Bazen hiç engel olamam çeneme elime koluma bağlasalar durmam illa anlatır rahatlarım ama bazen de böyle işte...
Uzak olmak iyi.
Tatil dediğin miskinlik demek değil mi zaten.
Tam olarak öyle bişey işte...


Tabi bide olayı şu boyuta getirebilmek vardı...Vardı...Dı!

14 Haziran 2012 Perşembe

bu sözlerin böyle paragraflara bağlı olduğunu bilmezdim...

...
Bizim senle hukukumuz var. Avukatımız var. Suçumuz var.



Bizim senle bir ömrü paylaşmaya andımız, bu andı çiğneyip içyüzümüzü ifşa eden ihanetlerimiz, birbirimizi kolayca harcamanın lüksü, bu lükse sığan baş önde boş boş oturuşlarımız var. Konuşamayışlarımız, hiçbir şeyi açıklayamayışlarımız, kaçıp gitmeyi erdem sayışlarımız var. Umutmuş, bir şans daha vermeklermiş, özürlermiş, lütfen unutlarmış: Zaaf Zaaf! Bunlar evrim zaafı! Ben kin tutmayı sevgiden daha yüce bilirim. Sadece hümanist olacak kadar düşük değil IQ seviyem!




Bu gece alkolle sabahla; ona de ki: Ben kanıma kırmızı rengi veren kişiyi kaybettim.


 
Bu gece hüzünle sabahla; ona de ki: Ben bedendeki mıknatısın büyüsünü bozdum.


 
Bu gece iğrenç bir korku filmiyle sabahla; ona de ki: Kabuslarımın orta yerindeki tek güzel mabedin kapısına sıçtım.



Bu gece imla kurallarına uyulmuş edebi bir intihar mektubu ile sabahla; ona de ki: Farkındayım, ölsem, cesedimi gerçekten teşhis edebilecek tek insan odur; ceset de olsam, hainim hâlâ.


Ne mutlu sana!



[Küçük İskender

13 Haziran 2012 Çarşamba

Susuyorum sadece...


"Hatıralar üretiyorum telgraf tellerinden
Akşamüstleri fesleğenleri suluyorum

Bekle demiyorum kimseye,unutma demiyorum"

                                                                             Ahmet Telli

11 Haziran 2012 Pazartesi

Yurtta son gece.

Ben görür görmez ısınmıştım bu yurda ama bu kadar benimseyeceğimi hiç düşünememiştim tabi ki.
3 yıldır evim gibi oldu bu yurt.
Bu yatak benle özdeşleşti.7 numara dedin mi yollar hep bana çıktı.
403 bu yurdun en güzel en özel odalarından oldu hep.İçindekiler o kadar anlamlı o kadar kıymetli ve o kadar güzel insanlardı çünkü.
Biz çok şey kazandık burda buna inanıyorum ben.Çok şey kattık birbirimize.Diyorum ya hep,dışarda "ailem" diye bahsettik...
İşte bu kadroyla,bu durumda ve bu yatakta son gece.İçim öyle buruk,kızıyolar bana ama içimde bi sızı.E diyorum ya benimsedim o kadar ne yapabilirim...Kurduğumuz bi düzen var,alıştığımız insanlar,ordan değil de şurdan alalım diyebildiğimiz esnaf amcalar var artık.Bunun ne anlama geldiğini biliyosunuz.
Çok alıştım...Çok sevdim...Çok seviyorum.Sadece mekan değişiyo bunu biliyorum,biz yine hep birlikteyiz ailece :)
Ama hadi iniyorum markete diye kahvaltı harekatını başlatan,saatlerce sıkılmadan kahvaltı edebilen,fırında zeytinli ve dereotlu poaça kaldığında kahvaltıyı şölen ilan eden,bi anda bulaşık ekibi oluşturup anında o karmaşıklığı yok eden insanlar olmanın ayrıcalığı hep başka kalıcak içimde :)

Her anı zihnimde,her gün içimde...Ve o kadar kıymetli.İyi ki düştü yolum buralara diyorum en samimi halimle.İyi ki tanıdım bu yurttaki güzellikleri ben.
Ömürlük olduklarını biliyorum dostluklarının.
Ömürlük olduklarını ummuyorum,biliyorum öyle olduklarını.Bunun insana kattığı huzur öyle kıymetli ki.O yüzdende başka bi sevgi var:)

Yani özetle,şu 3 yıl iyi ki yer aldı hayatımda.Bu 3 yıla baktığımda en güzel şey bu yurt çünkü hayatımda.
Seneye bu yatakta yatıcak olan arkadaşı çok merak ediyorum şimdiden,böyle de psikopat bi insanım ben.Neyse gelir görürüz napalım.7 numaranın şanına yakışıyo mu diye :)
Şaka bi yana,en az benim kadar mutlu olsun,yeter zaten :)

Bizimde;gönlümüzce,dilediğimizce ama hep yanyana, açık olsun yollarımız.
Sadece mekan değişti,biz hep aynı biz...









3 Haziran 2012 Pazar

Biliyo musun,ne kadar?

O kadar yorgun o kadar yılgın ve o kadar bıkkın hissediyorum ki.O kadar işte...
Verdiğim emeklerin karşılığını hiç bi şekilde alamadığımı gördüğümde istemsizce vazgeçiyorum ben.Her şeyden...
Pes ediyorum belki.
Bi işe verdiğim emek.Bi insana,dosta verdiğim emek.Kendime verdiğim emek...

Eğer minicikte olsa tebessüm ettiremiyosa bana günün sonunda,hırslananlardan olamıyorum.
Ve o kadar üzülüyorum...
Sessizleşiyorum,donuklaşıyorum ve sıkılıyorum kendimden.O kadar zor ki.
Görünmez olabilmeyi o kadar isterdim ki öyle zamanlarda.Bi süper güç hiç de fena olmazdı hani.

Bişeylerin ağırlığının altında ezildiğini hissetmek,yanında istediklerini bulamamak bazen...Gücümden güç çalanlardan.
Bildiklerimin,güvendiklerimin aslında bildiğim şeyle pek alakası olmadığını görmek,evet yorucu.Sinir bozucu...

Annemi öyle özledim ki...O kadar ihtiyacım var ki.Yorgunluğumu o kadar hisseder oldum ki...
Yüklerimin ağırlığını o kadar taşıyamaz o kadar çok tökezler oldum ki...Sadece onun dokunabileceği o kadar çok yaram var ki.Dokunup,iyileştirebileceği...

Özetle,uğramıyosam buralara en iyisi böylesi sanki.
Toparlanana kadar uzak kalma felsefemize hep sadığız...

Herkesten.
Keşke,kendimden.