26 Ekim 2010 Salı

Her şeyi,her şeyi...Bilhassa ruhumu hiç bulunmayacak yerlere saklamalı...

Birden bastırırmış yağmur hani...Bilmezdim artık öğrenir oldum...Aniden bakakalır oldum gökyüzüne,3 saniye önce tek damla düşmüyoken bu tepemi delercesine düşen damlalar nerden çıktı diye...Ama daha bi sever oldum yağmuruda,istanbul'daki yağmuruda, sonbaharıda...Hüzün mevsimidir ya hani sonbahar denen zaman ondan belki...Her iklimde yaşadığım şeyler apayrı olsada şöyle bi durup baktığımda aynı kümelere düşüyo farklı dediklerim ayırdığımda...
Renklerim yaza ait mesela...Daha bi hevesli daha bi canlı olma durumu...Üstüm başım,kaşım gözüm hep daha canlı...
Kış çetin ceviz benim ilklimimde.Herşeye göğüs germe durumu...Heralde kat kat giyindiğim,kafama beremi takıp botlarımı çekip atkımıda boynuma dolayıp o soğuk havayla savaşmaya gider gibi olan halim buna sebep...
Bahar demek apayrı bi özellik...Dünyaya gelişimin habercisidir bi kere!Dünyanın uykudan uyanma halidir,daha bi özenli olma durumudur...Nasıl anlatmalı;en basitinden hangi mevsime bahşedilmiştirki bi temizlik merasimi?Bahar temizliği vardır ama işte!Daha özenlidir,daha yorucudur belki ama üstüne içilen kahvenin tadının tavan yaptığı zamanı barındırır içinde aynı zamanda...
Ama sonbahar dersen ben orda dur biraz derim...Önce bi nefes al ondan sonra söyle o iklimi...Anıların mevsimidir derim en başta...Huzurdur derim...Belkide huzurla gelen yalnız kalma isteğidir derim...Sokaklara çıkma isteğidir koşma isteğidir aniden durup şapşal şapşal bakınma isteğidir derim...En yakın sahile gidip deniz kokusunu daha derin hissetme isteğidir derim...Annemle ve canım  ablamla oturup bi güzel sohbet etme isteğidir derim..."Bu sohbet yalnız olmaz kahve kokusu isterim ben!" düşüncesiyle önce -hadi kahveyi sen yap! -olmaz sen yap en son ben yaptım! didişmesini yaşamak ondan sonrada,kahve neli olsun çikolatamı? damla sakızımı? sade mi?düşüncesinin derdine düşmektir derim...


Kısacası hafife alınmaz sonbahar ciddiye almak gerek.Geçmişini gününü yarınını bi anda hissedebilme gücünde hissetmek gerek öncelikle...










Şimdi bu ılık ve hüznü ertelenmiş sonbaharda kalbime seslenirken biliyorum ki...Bizim dünyamız yuvarlak değil.İnsanların dünyası bir tepsi gibi düz.İnsan bir yolun sonuna vardığında kafasına dank ediyor bu gerçek.Yani...
Sen benim kurduğum en parlak hayaldin.Kavuşmamız kadar,ayrılığımızda güzeldi...Şimdi en büyük hayal kırıklığımsın benim...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder