8 Mart 2012 Perşembe

Kendi saçmalamalarımın boynu bükük mü kalsın yani?

Bi günümün içinde yakaladığım,dikkatimi çeken,kulağıma gelen,içimi ısıtan belki kalbimi  kıran ama özünde hep yüreğimi hoplatıveren anlarım var benim.
Her gün mü? 
Evet,her gün.
Her gün yazamayışım bütün bu olanların olmadığının anlamı değil.Çünkü ben ne zaman kalemi alsam elime;o gün beni güldüren belki ağlatan ama bi şekilde nefes almışım dedirten şeyler var.O kadar duru.
Böyle bi filmin içindeymişim de bi anda ekran siyah-beyaz,yaşanmışlıkların öncesinde olanı biteni anlatan,akıllarda kalan,yaşananı anlamlı kılan anlarımı hatırlıyorum.Gerçekten.Bilmem artık çok mu dizi-film izliyorum.Ama öyle :)

Benim için değer kavramı hep bi başka.Hep ayrı bi yerde.
Herkes değerlidir ama bazılarının değeri bazıları için işte böyle saçma cümleler kurdurabilecek kadar çoktur aslında.
İşte bu yüzden hep çok düşündüm ben,çok özledim,çok güldüm,çok ağladım ama en önemlisi çok sevdim.Sevebileceğim her şeyi sınırlarımı zorlayana kadar sevdim.İyi ki de yaptım.
Çünkü ben her şeyin sevmemle başlayabileceğine inandım bu zamana kadar.Sevmesem yapamazdım,sevdim yaptım.Bu kadar basit.Ama değil işte...Yaşarken değil,anarken kolay.
Kaprislere tahammül edemiyorum bi süre sonrasında.İşte o anlatmak istediğim "bi süre" bu verdiğim değerin zorlandığı zamana denk düşüyo.
Nazlanmalar,sızlanmalar,kaprisler...
Gerçek sızılara hep ortak bu beyin ama gereksizler bi süre sonra ağırlaştırdığı için beni kafamı kaldırıp bakamıyorum bile.Ve işin kötü tarafı yine bunların aslında canımı baya sıkan şeylerin olması ama canımı eskisi kadar yakmaması.Değişim mi demem lazım;üzülüp direnmem mi yoksa kendimi yüreklendirip devam mı etmem lazım.Onu pek bilemiyorum işte.
Her neyse...
İşin özü verilen değerlerin kıymetini bilmek lazım.Zira kaybettiğinde hakkaten baya çok şey kaybetmiş oluyosun...Kendimden biliyorum,zorla değerlerini kaybettirenlerin ortadan kayboluşlarının aslında ne kadar kırıcı oluşundan bahsediyorum...Ben tahmin edebiliyoken onların anlayamamasına da apayrı şaşırıyorum ya,neyse.
O değerin "hiç bir zaman" bitmeyeceğini düşünüp,düşünmeden hareket edenlerden biri de çıkıp;nerde biter nasıl tükenir bu değer dediğin derse hiç düşünmeden;hepsinin de günün birinde tükenebilecek kadar olduğunu söylerim.
Sonra böyle beylik bi laf ettiğim ve üstüne üstlük bu beylik lafın ne kadar doğru olduğunu düşünüp,olabildiğince ukala bi şekilde kaşlarımı kaldırıp,o pislik gülümsememi de suratıma yapıştırır,dikerim gözlerimi gözlerine.
Hepsi o.
:)

2 yorum:

  1. Haklısın. Kaybetmeden kıymet bilmek lazım ve hep ama hep sevmek lazım. Sev gitsin beaa :))

    YanıtlaSil
  2. Seviyorum inanki. bi bakmışım sevmemek için uğraştıklarımla bile başka yerlere gelmişim.huy işte naparsın.sevelim git bea :)

    YanıtlaSil