30 Kasım 2010 Salı

Yüzümde bir tebessüm izliyorum...

Bunca şey değişmiş olamaz dimi?Yani aynı kaldığına emin olduğum noktalarda değişme olması pek mümkün değildir yani?Bende mevcut o zaman bi miktar değişme?-Mecalim yok değişmeyede dönüşmeye de..dediğim günler geçmiş sanırım.Baksanıza değişmişim bile.Haberim yokken hemde...Yani tabi bu bi varsayım...Çevre değişikliğini yoksayıp kendimin değişmiş olma ihtimalini düşünüyorum.Çokda mühim değil aslında.Görmezden gelmeyi biliyorum ya azçok öğrendim ya hani...Normale dönmeleri pek zaman almaz.Bi bakmışım eskisinden daha iyi olmuş daha yolunda gitmeye başlamış yapmacıklaşmaya başlayanlar daha samimi olmuş?Olmayan şey değil...Yaşanmamış hiç değil...


Dün.. bugün.. yarın..
Umut eder bir yanım.
Bu son degil ,baslangıç
Biliyorum.
Yağmurun sesi anlatıyor bize herşeyi
--Yüzümde bir tebessüm dinliyorum...--
Bu acılar elbet biter
Hayat yine devam eder
Bekliyorum...
Neler neler gelir geçer
Herşey unutulur
Bir ümitle yeni bir gün başlar..
Gelsede son bahar
Hayat gülümsüyor akıp gidiyorken zaman
Yine bir gün baslar...
Yepyeni, umutlar...
Gelsede sonbahar...



     
-sıkma sen güzel canını.

Yağmur kokuyor hava ve düş...

Kaleminin ruhu sana dairdir, sana aittir...

Boşveeeer!Kedileri sevelim biz, hüznü sevelim biz. Uyku mahmurluğundan hayat mahmurluğuna geçiş süreçleridir insan yaralarımıza, yanlarımıza denk düşen.
Sen bir dilek tut; şiir olsun, sen bir öykü yaz; bellek olsun, sen bir gülümse; başlarımıza delice zeytin yağsın!

Fazla yazardır. Ama önce ve en önce düş sığınadır.

Sevgiyle kal, kalemin zaten baki,tıpkı yüreğin gibi...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder